Rakik, dakik, nazik, şefik pek müstesna bir adamdı Kimseden ummadı meded, bir tek Allah’a yalvardı Üstadın mevt tarihin yazıver ebcedle Mustafa “Ubeydullah Küçük Rahmet-i Rahmânına vardı.” (عبىدالله كوچوك رحمت رحمانىنه واردى) (Hicrî 1440) Mustafa KAYIHAN15.07.2019
Mehmed Şevket EYGİ
Bâbıâli’nin değerli simâlarından Mehmed Şevket Eygi Bey, basınımızın kendine has mizaç taşıyan bu ender ender şahsiyeti Rahmet-i Rahmana kavuştu. Bugün gazetesi, Yeni İstiklâl gazetesi ve Büyük Gazete… Bu üç gazetenin kuruculuğunu ve yöneticiliğini yapmıştı. Bâbıâlide Sabah gazetesini de bir süre idare etmişti. En önemli özelliği Osmanlı Türkçesi ile yani eski alfabemizle isim ve soyismini köşesinde yazdıran tek kişiydi. Ben yaşım gereği Bugün, Bâbıâli’de Sabah ve Yeni İstiklâl gazetelerine yetişemedim. Ama Büyük Gazete’yi çok iyi takip ettiğimi hatırlıyorum. Ortaokul, lise yıllarında bu…
Canımın içi, yavrularımın hocası üstadım… Allah size gani gani rahmet eylesin… Mekânın Cennet, ahiret komşun “hayatını izinde geçirdiğin, yolunu dâvasını anlattığın” Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) olsun. Hakkını bize helâl etmiş ol inşá’allah…* * *İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (sanıyorum) kasıtlı olarak Fatih Câmii önüne belediye otobüslerini göndermemesi yüzünden cenaze namazından sonra kabristana gidemedim…Oysa üstadın kabrine de gitmek, hattâ “babamda yaptığım gibi” kabrin içine girmek ve zátıâlilerin ná’şını bizzat alıp yerleştirmek istemiştim..Nasib…
Herhalde 1987 ya da 88 senesi. O zaman Çanakkale cezaevinde , Ülkücü kuruluşlar davasından yatan ağabeylerimiz mektupla Ehl-i Sünnet çerçevesinde fıkıh kitapları istiyorlar. O zaman yanına gidip şuna ihtiyaç var diyebileceğimiz sivil abilerimiz pek yok. Herkesin bizden uzak durduğu dönemler. Alacak paramız, çalacak kapımız yok. İmkanı olan anlı şanlı bazı fenomenler de başka şeylerle meşguller, bu gibi işlere ayıracak zamanları da gönülleri de yok. Aklıma Bedir Yayınevinin Sahibi Mehmet…
Başkaları ona Şevket Bey veya Şevket Hoca derlerdi. Biz ise sadece ağabey derdik..Şevket Ağabey…Onu tanıdığımda daha lise talebesiydim, kırk yılı aşkın bir dostluğumuz oldu.Özel yılları severdi,hatta ellinci tanışma yılımızı kutlayalım derdi.Halbuki genel olarak içine kapanık birisiydi.Protokol adamı hiç olmadı, resmi toplantılara,açılışlara çok mecbur kalmadıkça gitmezdi.Siyasilerle ve onun tabirince ” Devletlularla” yakınlık kurmazdı.Sadece yakın dostlarının davetlerine icabet etmeye dikkat ederdi.Bizim düzenlediğimiz “Mektebin”(GS) iftarlarına mutlaka katılır,bir de güller açıldığı, bülbüller ötmeye başladığında…
Merhum Mehmet Şevket Eygi ağabey siyasal İslama mesafeli, dindarlığında ihlas ve ahlak abidesi, güleryüzlü, insanda huzur hissi yaratan ‘emin’ bir mümindi. Ben ‘din baronları’ eleştirisi ilk onda okudum. Bedir yayınevi ile değerli eserler yayımladı. Allah rahmet eylesin. Taha AKYOL 13.07.2019 Gazeteci
Muhterem Mehmet Şevket EYGİ Beyi kaybettik. Başımız sağ olsun. Mevla gani gani rahmet eylesin. İbrahim KALIN 13.07.2019
Ülkemizin yetiştirdiği en önemli mütefekkir ve münevverlerden biri olan Muhterem Mehmed Şevket Eygi Beyefendi’nin vefatını derin bir teessürle öğrendim. Mehmed Şevket Eygi’ye Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Recep Tayyip ERDOĞAN 13.07.2019
Türk matbuatının onuruna düşkün, değerlerinden asla taviz vermeyen, cesur kalemlerinden muhterem Mehmet Şevket Eygi bey hakka yürüdü.Onu Selatin Camilerinde coşkulu kalabalıklarla kılınan sabah namazlarında esen bir rüzgar olarak hatırlayacağız. Allah rahmet eylesin. Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ 13.07.2019 WWW.FACEBOOK.COM
Yazar ve yayıncı Mehmed Şevket Eygi de ebedî âleme göçenler kervanına katılmış. Allah’ın rahmeti ve mağfiretini temenni ediyoruz. Merhum Mehmed Şevket Eygi’yi gazete yazılarından ve çok sık olmasa da katıldığı bazı toplantılardaki konuşma ve sohbetlerinden tanıyoruz. Dolayısıyla onunla ilgili asıl söz hakkının onu çok daha yakından tanıyanlarda olduğunu biliyoruz. Merhum Eygi, uzun yıllar Millî Gazete’de düzenli olarak günlük yazılar yazdı. Yazılarında bilhassa gençlere nasihat ve tavsiyelerde bulunurdu. Gençleri kitap okumaya…
Kadir Mısıroğlu’nun ardından Mehmed Şevket Eygi’yi de Rahmet-i Rahman’a uğurladık… Üniversite yıllarımda tanıştığım ve sonrasında Milli Gazete’deki yazarlığı vesilesiyle yakınen tanıma imkanı bulduğum Mehmed Şevket Eygi ile ilgili vurgulanması gereken temel husus, ömrünü inandığı idealler uğrunda geçiren bir insan olduğudur. Hayatı büyük çalkantılar içinde geçmiş birisi olmasına rağmen, nezaketini her şart altında sürdürdüğü ve kelimenin tam manasıyla bir ‘Osmanlı beyefendisi’ olduğunu da hatırdan çıkarmamak gerek. Her anıyla dolu yaşanan bir hayatın uzantısı olarak, estetiğe…
Bir şair,‘Bugün 80 yaşındayım, hâlâ binek taşındayım’ demişti.. İşte o‘binek taşı’nda, takdir-i ilâhî’deki sıralamaya göre vaktini bekleyenlerden bir ağabeyimiz daha ebedî yolculuğuna çıktı. 1923’den beri, bizim değerlerimizi sadece inkâra değil, tahribe de yönelik laik azgınlıklara karşı korumak yolunda, hele de 27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi sonrasındaki boğucu ortamda, o günlerin imkânsızlıkları ve yoklukları içinde, genç yaşında matbuat hayatına atılarak, bizim inanç ve aslî değerler sistemimizi, kadîm ve asîl kültür ve medeniyetimizi yeni nesillere anlatmak…
Değerli dostlar muhterem üstadım ahiret yurduna göç eyledi. Milletimizin ve İslam ümmetinin başı sağ olsun. Kendisini tanıyanlar için özetlediklerim elbette kâfi gelmez ancak tanımayanların kulaklarına küpe olsun diyorum. Son vasiyeti ve son yazısından bir bölüm. “Vefatımda kedim sağ olursa, dostlarımdan biri ona sahip çıksın, evine götürsün, ölünceye kadar baksın. Öldüğünde cesedini beyaz bir beze sarıp temiz bir yere gömsün. Mütevazı bir hayvandır. Az yer, çok sevgi ister. Gördüğü sevginin on…
O rikkatli, zarif nesil hızla ayrılmaktalar yeryüzünden. Bizden bir önceki kuşak, dünyanın bütün cevrini çekip ortalığı düzenleyip, yol işaretleri bırakarak çekiliyorlar gerçek yakaya. Mehmed Şevket Eygi de onlardan biriydi. Mücadele dolu yaşamının tanıklık ettiği yıllar, günümüzden çok daha zorluydu. Çağının yanlış gidişini basın yoluyla düzeltmeye çabaladı. “İslam” dergisini çıkardı, “Yeni İstiklal” de gazetecilik yaptı. Derdi olan bir yazardı, “Bugün” deki yazıları ile meşaleler yakıp, sabah namazlarında büyük kitlelerin camilere yönelmesini…
Elimde imkan, hürriyet, fırsat olduğu halde bazı çok önemli konularda Müslüman kardeşlerimi uyarmazsam, bana ne dersem, ne olurum?.. Kardeşlik vazifemi yapmamış olurum, hain olurum… *** Uyarıyorum: İlmi olan, elinde imkan ve fırsat olan Müslümanlar, tashih-i itikad (doğru inanç) konusunda Ümmet-i Muhammed’i mutlaka uyarmalıdır. *** Beş vakit namazın kılınması konusunda mutlaka uyarmalıdır. Namaz yitirilirse din elden gider. *** Farz namazların cemaatle kılınması konusunda Ümmet mutlaka uyarılmalı, topyekûn bir namaz ve cemaat…